Av. Aysel Aba Kesici


Depremde oluşan zararlardan idarenin sorumluluğu

.


 

Yazının videolu halini linke tıklayarak izleyebilirsiniz.

https://youtu.be/ibxVsbmJ7cs  

6 şubatta ülkemiz  büyük bir deprem ile sarsıldı, binlerce canımızı kaybettik, binlerce yaralımız var, öncelikle kaybettiklerimiz için başsağlığı yaralılar içinde acil şifa diliyorum. 

 Bugünkü konumu, depremde oluşan zararlardan, idarenin yani devletin sorumluluğuna ayırdım.  Depremde zarar gören kişiler hangi davaları açabilir? Uğradığı zararları, nasıl tazmin edebilir? İdarenin sorumluğu nedir? 

Deprem nedeni ile zarar gören kişi, İdareye karşı, tam yargı davası açarak, uğradığı zararların, giderilmesini talep edebilir.  Depremde oluşan zararlardan idarenin sorumluluğunun doğup doğmayacağı, idarenin depreme ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmemesi ve depreme ilişkin gerekli önlemleri, almaması hallerinde, ortaya çıkar.  Yani başka bir ifade ile idare, depreme ilişkin vazifelerini yerine getirmeyip,  gerekli önlemleri almaz ve bu nedenle, deprem sonrasında zarar ortaya çıkarsa, idare bu zararlardan sorumlu tutulur. 

Peki idarenin yani devletin yapması gerekenler nelerdir.  

İlk olarak, idare, deprem olasılığı yüksek, mevcut fay hatları üzerine, bina inşa edilmesine engel olmalıdır

 ikincisi ,  idare,   depreme dayanıklı binaların, inşa edilmesini, sağlamalıdır 

Üçüncüsü , İdare, depremden etkilenecek binaların tespitini yaparak, boşaltılmasını sağlamalıdır.

 dördüncüsü, idare,  hasarlı ve dayanıksız binaları tespit ederek, yıkılmasını sağlamalıdır. 

 Beşincisi, İdare, vatandaşlarını deprem konusunda  bilgilendirmeli,  bu konuda eğitimler düzenlemelidir.  

İdare, az önce saydığım   yükümlülükleri, yerine getirmez ise,   idarenin hizmet kusuru söz konusu olacaktır. Dolayısıyla,  kusuru olan idare,  depremde oluşan tüm zararlardan   sorumlu tutulur.  Dava açarken sorumluluğu idarenin hizmet kusuruna dayandırabiliriz.

 Peki idarenin hizmet kusuru ne demektir?

  İdarenin gerçekleştirdiği kamu hizmetinin kötü işlemesi, hizmetin zamanında yapılmaması  kamu hizmetinin hiç yapılmaması durumlarında oluşan duruma idarenin hizmet kusuru denir.  

Peki idarenin hizmet kusuru nedeni ile hangi dava türünü açabiliriz? 

İdarenin    hizmet kusuru nedeniyle,   maddi veya manevi  zarara  uğrayan kişiler idareye karşı,    tam yargı davası açarak,   oluşan zararların tazmin edilmesini talep edebilirler. Tabi deprem halinde sadece idare tek başına sorumlu tutulamaz.  Binanın yapım aşamasında yükümlülüklerini yerine getirmeyen    inşaat firması  binanın müteahhidi de  deprem nedeniyle oluşan zararlardan sorumlu tutulur. 

Müteahidin sorumluluğu konusunu   başka bir yazımda anlatacağım için burada uzun uzadıya üzerinde durmayacağım.   İdarenin  deprem öncesi, yükümlülükleri olduğu gibi  deprem sonrası meydana gelecek olası zararları, en aza indirmek için de çeşitli yükümlülükleri vardır.   Depremin meydana gelmesinin ardından gecikmeksizin kurtarma çalışmalarına başlanılması, yaralanmış olanların tedavi edilmesi, enkazların kaldırılması, depremzedelerin yeme, içme, barınma, giyinme, ısınma gibi ihtiyaçlarının karşılanması gerekir.

  Kanuna göre, bazı durumlarda  idarenin sorumluluğu ortadan kalkabilir yada azalabilir  Sorumluluğu azaltan ve ortadan kaldıran  sebepler,  Zararın oluşmasına sebep olan olayın mücbir sebep olması , Beklenmeyen bir durum nedeniyle zarar meydana gelmesi, Zararın meydana gelmesinde, zarar gören veya üçüncü kişinin davranışının etkili olmaması. Fakat bu saydığımız  idarenin sorumluluğunu azaltan sebepler bizim ülkemiz deprem kuşağında olduğu için  idarenin sorumluluğunu azaltmaz. ya da sorumluluktan kurtarmaz. İdare yükümlülüklerini yerine getirmediyse oluşan zararlardan sorumlu tutulur. Depremden dolayı uğradığımız zararların karşılanması için, idareye karşı, tam yargı davası açılması gerektiğini söylemiştim.  

İdari Yargılama Usulü yasası madde 13’e göre  tam yargı   davasını  açmadan önce  sorumlu idareye,   başvurmak zorunludur. Yani  deprem nedeniyle zarara uğranılması halinde öncelikle,   idari merciye başvurarak, zararın giderilmesi talep edilir.   Peki tam yargı davasını   açma süresi nedir? Kanuna göre,  zarara uğrayan kişi, bu zararı öğrendiği tarihten itibaren en geç 1 yıl içinde   idari merciye başvurarak   oluşan zararların giderilmesi talebinde bulunur. İdari merciye yapılacak başvuru, her halde 5 yıl içinde yapılmalıdır. İdare, zararın giderilmesi için yapılan başvuruya   en geç 60 günlük süre içinde bir cevap verir.  

İdare bu başvuru sonucunda 3 şekilde cevap verebilir. Ya zararın kısmen veya tamamen giderilmesine ya da  zararın giderilemeyeceği şeklinde karar verir. Ya da 60 günlük sürede hiç cevap vermeyebilir, idarenin  cevap vermemesi    olumsuz yanıt anlamına gelir. 

 İdarenin verdiği kararın olumsuz olması veya cevap vermemesi halinde, zarara uğrayan kişi, red kararının kendisine ulaştığı ve 60 günlük sürenin dolduğu tarihten sonraki, 60 günlük sürede zararının tazmin edilmesi için tam yargı davası açabilir. Deprem nedeni ile açılacak, tam yargı davasında yetkili ve görevli mahkeme,   yükümlülüklerini yerine getirmeyerek zararın oluşmasına sebebiyet veren idari merciin bulunduğu yer idare mahkemesidir. Taraflar, İdare mahkemesi tarafından verilen red veya kabul kararına karşı istinaf ve temyiz kanun yoluna  başvurabilirler. İstinaf incelemelerini  Bölge İdare Mahkemeleri, temyiz incelemeleri de Danıştay  yapar.

  İnsanlığa tüm   felaketler için tüm tedbirlerin alındığı bir dünya diliyorum. Hoşçakalın adalet ile kalın.  

Av. Aysel ABA KESİCİ

Haklarım Hukuk Bürosu İstanbul İletişim:05066690985

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.